2 Ağustos 2010 Pazartesi

Bugün Mine'nin kurumuş kelebeği Haydar'ı kaybettik. Yastayız. Patates kırıntılarını bile Haydar sanıyorum artık. Bkz:
Ekin: NEY NEY? HAYDAR MI O? NE O NE O?!
Mine: Sadece patates kardeşim, sadece patates...
Bugün babamı fatura konusunda birazcık da olsa yumuşatabilmek adına önden şirin bir mesaj attım, diyalog şöyle gelişti;
Ben: Of. Çok sıkıldım. Çok sıcak. Hava 80 derece falan sanırım. NABER LAN?!
Babam: İyiyim, çalışıyorum, görüşürüz.
Ben: Gideri yedim.
Babam: Ehe yani.
 Merhaba. Mine şuan tercih yapmakla meşgul. Bense ayaklarımı uzatmış öylece onu izliyorum. Öyle yani. Bir de bu sabah Mine elinde ekmek bıçağıyla yanıma gelip "fütursuzca uyuyorsun!" diyerek uyanmamı sağladı. Bu kadar. Sevgilerimle.